13 Kasım 2011 Pazar

ıslak ekmek | kkarga

Sigarayı yaktıktan bir süre sonra izmaritin kanlandığını görünce dudaklarımın kanadığını fark ettim, çatlamışlar, nasıl göründüğünü merak ettim, ayna yoktu, siyah döşeme üzerine az önce döktüğüm kahve ayna görevi görecek kadar iyi yansıtıyordu beni, biraz inceledim, coğrafi bir zımbırtı gibi görünüyordu dudaklarım, beynimde kırılan fayların titreşimleri yıkmıştı tüm insaniliğimi. Umursamadım kanlı bitikliğimi, insanları tanıdıkça bitiriyoruz derim kendi kendime, o aklıma geldi tanınmamak için bu tabelanın arkasındayım belki de. Tabela… Şu girilmez yazanlardan, sürekli önünden geçen insanlar olur ya hani, girilmez diye girmezler, içinde ne var merak bile etmezler. Merhaba ben varım o tabelanın arkasında. İşim gücüm belirli aralıklarla sistem kontrolü falan yapmak, gerçekten çok gereksizim basit bir bilgisayar programı benden kat kat daha iyi şekilde yapabilir bu işi, ama burası girilmez yazan yer… Amirim yok, emir veren yok, hatta iş yaptığımda yok sanırım, kontrol ettiğim sikindirik mekanik şeyler faal durumda mı onu da bilmiyorum, maaşım düzenli olarak yattığı için sesimi çıkarmadan her sabah girilmez yazan kapıdan giriyorum. Merhaba ben bugün de ölüyorum.

1 yorum: