10 Mayıs 2011 Salı

Yerli yersiz bi yazı. Ama yazı işte | Karga

Camdan sızan serin havayı içine çektiğinde henüz daha tam uyanamamıştı, bir nefes daha aldı, gözlerini açtı… Tavana dikilen gözleri günün tüm amaçsızlığını sorguluyordu. Kafasında, ne-neden-nasıl soruları çınlarken hayattan adım adım soğuyordu.Ölmeye karar verdi, ister yaşar ister ölürdü bu kendi elindeydi …Kesin sonuçlu bir intihar istiyordu, yarım kalmamalıydı her işi gibi. Düşündü taşındı en sonunda klasik yönteme, kendini asmaya karar verdi.Kilere indi, ışığı açtı, ampulün titrek ışığı loş kilere farklı duygular işliyordu, ampulü değiştirmeli diye düşündü, urgan olarak en uygun olan ipi buldu ve tekrar odasına doğru yol aldı. Kapıyı açarken sol pervazda ki çiviye dikkat etti, aman batmasın dercesine bir hareketle çividen sıyrıldı odasına girdi.Tüm hazırlıklarını tamamladığını sandı fakat üstüne çıkacağı bir tabureye ihtiyacı vardı. Salona gitti, orada ki üç sandalyenin de bacaklarında sorunlar vardı, neme lazım düşerim diyerek mutfakta ki sağlam sandalyelerden birini almaya gitti.O sırada aklına bir şey takıldı, kilerde değiştirmeyi düşündüğü ampul, kapının pervazında batmasından çekindiği çivi, düşmekten korktuğu için en sağlam sandalyeyi araması…Bunlar hep hayata dair şeylerdi. Biraz sonra ruhunu teslim edecek birinin cenaze-intihar seremonisi içinde yer alması gayet abes duran şeylerdi.Durdu, düşündü, yaşamını hala daha iyi kılacak şeyleri, ince ayrıntılarına kadar hesaplar durumdayken nasıl ölmeyi çıkış yolu olarak düşünebilirdi ?Ayakları olmayan birinin ayakkabı kataloglarına bakması gibi, kel birini saç şekillerini kurcalaması gibi bir şeydi bu.Camdan sızan serin havayı içine çektiğinde henüz daha tam uyanamamıştı, bir nefes daha çekti, şimdi uyandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder