1 Mayıs 2013 Çarşamba

An Sığınağı

"kime gitse
umulmadık çıkıyordu"

nasıl ardında bıraksın dengesini
parmak uçlarına mor nefesler çizili
göğsü rüzgar nakışlı
ipince sokaklarda
ateş çemberi evlerin ardında
ufak adımlarla gezinen kent cambazı

(ki rüzgarı çalmakla suçlanır)

"intihar moteli
numara yedi"

ortada edepli mi edepli bir masa
kent cambazı üzerine ne koysa
-misal düşen uçurtma kuyruklarını
pis sineklerin üşüştüğü şiir artıklarını
yağmur taşıran
kayıp sinemayı-
bana mısın demeden dimdik ayakta

köşede çarşafı haftalardır değişmemiş bir yatak
cambazın merakı;
"neden yataklar hep kıyıda köşede bırakılmıştır?"
ve kent söküklerini yamarken durmadan haykırır
"söyleyin bana;
acıyı, aşkı, intiharı
sararmış bir motel çarşafı kadar 
kim anlatabilir sesi titremeden?"

odada bir de pencere
düşsüzlük boyunda

kent cambazı
tekil atlasların yalnızlık adıyla işaretlediği
duvar parçasını görür pencereden
önünde daima bir kadın bekler
güneşli günlerde şemsiyeli
yağmurlu günlerde gün çıplağı

kadın şimdiye aittir
öyle zanneder

cambaz katiyen, geç kaldığını söylemez 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder